Derik Gezilecek Yerler ve Bilmeniz Gereken Her Şey
Mardin her köşesi tarih kokan, Suriye’ye sınır ilçelerimizden biridir. Birçok medeniyete hizmet eden bu şehir birbirinden büyüleyici birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Şanlıurfa’nın sınır komşusu Derik’de gezilecek yerler listesini sizler için derledik.
Derik Neresidir?
Mardin il merkezine 74 km uzaklıkta olan, Şanlıurfa’ya komşu Derik ilçesi Mardin’in 10 ilçesinde biridir. Aslında bir Ermeni kenti olan Derik, 1915’de diğer ilçeler gibi boşaltılmıştır. Bu yüzden Ermenilere ait birçok yapı bulunur. Bünyesinde hala birçok Hristiyan vatandaşımızı barındıran Derik, Süryanilere de ev sahipliği yapar.
Derik’de Gezilecek Yerler: Kırmızı Kilise ( Dera Sor)
İlçemizde Süryaniler, Keldaniler ve Ermenilere ait 6 kiliseden biri Kırmızı Kilise’dir. 1650 yılında Ermeniler tarafından yapılan bu kilise iki yapı şeklinde inşa edilmiştir. Bu yapılardan biri eğitim amaçlı kullanılırken diğeri ise ibadet amaçlı kullanılmıştır. İnşasında kullanılan kırmızı toprak nedeniyle Kırmızı Kilise ismini almıştır. Kürtçe adı da aynı anlamı taşıyan Dera Sor’dur.
Rabat Kalesi
Kale ilçe merkezine 15 km uzaklıktaki Hisaraltı köyünde bulunur. Ne zaman yapıldığı ve kimin yaptırdığı bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalar sonucunda Urartular döneminde onarıldığı anlaşılmıştır. Ancak Rabat şehrinin mimari ve yerleşim bakımından Roma dönemindeki yerleşim alanlarına çok benzediği tespit edilmiştir. Bu da kalenin Roma dönemine ait olabileceğini gösterir niteliktedir.
Derik’de Gezilecek Yerler: Kral Kızının Tahtı
İlçenin kuzeyinde, Zeytinpınar Mahallesinde bulunan bir tepede bulunur. Yamaç paraşütü etkinliklerine de ev sahipliği yapan bu tepe, Roma ve Bizans’a ait tarihi kalıntılara da ev sahibidir. Kireç taşı ve kayaların içlerinin oyulması ile oluşturulmuş sarnıç, su kuyusu ve gözetleme kulesi harabelerinde yer alan Kral Kızının Tahtı, 1200 metrelik bir rakımı ile geniş açılı bir manzaraya hakimdir.
Qesra Qenco (Kenco’nun Şatosu)
Derik’e bağlı Atlı mahalle merkezinde bulunan bu yapı 1705 yılında inşa edilmiş olup 1905 yılında Hüsén’é Qenco tarafından yenilenmiştir. Şatonun dört köşesinde dışarıdan gelebilecek tehlikelere önlem olması açısından dikilen dört adet kule bulunur. Kuzeyde ve batıda olmak üzere iki kapısı vardır. Bu şatoya gittiğinizde yapıya hayran kalacaksınız bizden söylemesi
